artwork

Tim Berners-Lee ile düşünen makineler…

9 yıl önce

0

Efsanevi bilgisayar bilimcisi, Worldwide Web’in mucidi Sir Tim Berners-Lee, piksellerle kaplanan dünyanın ve düşünen makinelerin her şeyi nasıl değiştireceğine dair görüşlerini anlatıyor.

Makineler düşünebilir mi? Bu Sir Tim Berners-Lee’nin kafasındaki bir soru. Açıkça zamanının ötesinde olan bir adam, bilim adamı, akademisyen ve World Wide Web’in mucidi Berners-Lee’nin öngörülü kişiliğiyle yaptığı inovatif çalışmalar iş dünyasını, hükumetleri ve çevremizdeki dünyayı dönüştürdü. Yapay zekanın geleceği ve teknoloji konusunda son derece tutkulu, eksantrik bir insan olan Berners-Lee, markaların ve tüketicilerin yaklaşmakta olan geleceğe hazırlanmalarını istiyor: Yapay zekanın hayatımızın neredeyse her boyutuna dokunduğu bir dünyaya…

Bu sohbet, Campaign Asia-Pasific Marka Direktörü Atifa Silk ve Berners-Lee arasında, Berners-Lee’nin PHD oturumuna katıldığı Cannes Lions Yaratıcılık Festivali’nde  geçiyor. Reklam sektörüyle kuşatılmış olduğu bir ortamda yapay zekanın markalara ve pazarlamaya sunduğu potansiyel karşısında merakı uyanmış durumda. Yapay zekaya bugüne kadar 27 milyar dolardan fazla yatırım yapılmasıyla birlikte, yapay zeka şirketi Quid’e göre henüz kamuya açıklanmamış gizli gelişmeler söz konusu. Yapay zekaya yapılan yatırımlar ise önümüzdeki dönemde, algoritmaların karmaşasının ve bilgisayarların hızının artması nedeniyle devam edecek. Şirketler yeteneğe, yazılıma ve donanıma yatırım yaparlarken, yapay zekanın teknolojinin bir başka parçası olarak değil pazarlamanın yeni çağı olarak görülmesi gerekiyor. Çünkü yapay zekanın dünyaya sağlayabileceği yararlara rağmen, Berners-Lee bize, teknolojinin çok güçlü bir hale gelmesi durumunda ne olacağını sorgulamamız; bunun en çok kimlerin çıkarına olacağını ve yapay zekanın insan vasıfları geliştiğinde (gelişirse değil) sınırımızın ne olacağını düşünmemiz gerektiğini hatırlatıyor.

Atifa Silk Yapay zekanın tanımı, Alan Turing’in çalışmalarının üzerinden geçen 100 yılda değişti mi?

Sir Tim Berners-Lee Bir bakıma, Alan Turing yapay zekadan kastın bu olduğunu söylediğinden beri yapay zekanın tanımının değiştiğini düşünmüyorum.  Yapay zeka, gerçeği toparlayan bir şey. Bir insan gibi davranabilir ve karşısındaki insanı kendisinin de bir insan olduğuna ikna edebilir. Bu da Turing’in rastgele seçim testiydi. Bu yüzden yapay zeka fikri bugün olduğu gibi dün de insan gibi davranan bir şeydi. Yakın zamanda yapılan bir film olan Ex Machina’da bile, bu fikir karşımıza çıktı. Filmde de hep sahip olduğumuz o eski fikrin izinden gidiliyordu: Bir insan ve bir makine arasındaki farkı nasıl anlayabilirsin?

Atifa Silk Yapay zekanın bugün aktif olmasının yolları neler?

Sir Tim Berners-Lee İnsanın yaptığı her şeyi yapabilecek bir bilgisayar geliştirme fikri hep desteklendi. Örneğin imgeleme taşındı. Bu yüzden, nesneleri ya da konuşmaları tanıyan bir bilgisayar görüşü var. Bunun bir parçası olarak üretilen birçok da farklı program mevcut. Bunların her biri kendi içinde tam anlamıyla bir yapay zeka olmasa da hala bir hayli işe yarar. Bu nedenle, mesela konuşmalarınızı algılayabilen bir bilgisayara sahip olmak oldukça işe yarar. Şehri bir uçtan bir uca nasıl gezebileceğinizi anlayabilen bir bilgisayar çok işinize yarar. Bilgisayarlar, örüntüleri görmenize yardımcı olur. Size en çekici gelecek reklamların neler olacağını anlamak için, sizinle ilgili sahip oldukları verileri kullanabilirler.

Atifa Silk Makineler bizi ne kadar iyi tanıyor?

Sir Tim Berners-Lee Örneğin, internetten tatil için bir bölgeye dair otel araması yaptıktan iki ay sonra, bilgisayarlarında otel veya seyahate yönelik hiçbir araştırma yapmıyor olmalarına rağmen açtıkları sayfalarda, 2 ay önce bulundukları ya da araştırma yaptıkları bölgelerdeki tatil fırsatlarının tanıtımını yapmaya çalışan reklamlarla karşılaştıklarında şaşıran insanlar hala var. İnsanlar bunu moral bozucu buluyorlar çünkü belli ki bu makinelerin de kendi fikirleri var ve bu işin arkasını da bırakmayacaklar. Bir keresinde online GPS arıyordum ve internette bu ürünleri otomobiller için satmaya çalışan bir sürü insan vardı. Güvenilebilir bir ürün olsun istiyordum ve bu yüzden de çok fazla markayı araştırdım, itiraf etmeliyim ki bu da sonsuza dek sürdü. Ama tabii kimse ürünü alıp almadığınız bilemiyor. Sistem sizin bir otel aradığınızı anlayacak kadar akıllı olsa da sonunda bir yeri tuttuğunuzu ve tatil yaptığınızı anlayabilecek kadar akıllı değil. Fakat reklamcılık endüstrisi bir şey yakaladı mı satmak için uğraşıp duruyor. İnsanların canını sıkabiliyorlar. Bunu korkutucu buluyorlar çünkü yaratıcı insanların oluşturduğu bir dergiye bakıyorlar sonra fark ediyorlar ki bir grup insanın kendileri hakkında bir şeyler biliyor. Ve bu yüzden bu makinenin kafasında kendilerine ait fikirler olduğuna dair bilgi biraz sinir bozucu hale geliyor.

Atifa Silk Yapay zekanın geleceği hakkında kaygılı mısınız?

Sir Tim Berners-Lee Mantıklı olan, hepimizin kaygı duyması gerektiği. Şu anda olan şeyler ve gelecekte olacaklar için kaygı duymalıyız. Hakkınızdaki bilginin nasıl kullanıldığı konusunda kaygılı olmalısınız. Reklamcılık bir şekilde sizin verilerinizin size karşı kullanılma şeklinin daha ılımlı, daha az zarar verici – ya da potansiyel olarak daha az zarar verici  – yollarından biri. Sanırım bazı şeylere erişimin engellenmesi için kullanılabilir. Sizi bir kulüpten ya da online’da sıklıkla aradığınız şeylerden mahrum bırakmak için kullanılıyor, sizin birinci sınıf insanlara ait şeyler istemediğine karar veriyor. Bu yüzden de size birinci sınıf bilet tekliflerinde bulunmuyor, bunun sebebi sizin bunu karşılayabilecek güçte olmadığınızı değil, aslında sizin gürültülü biri olabileceğinizi ya da diğer birinci sınıf yolcularla beraber otururken görülebilecek tipte bir insan olmadığınızı düşünüyor olması. Örneğin internette kansere yönelik çok fazla araştırma yaptığınız için sigortanızın iptal edildiğini düşünün. Fakat aslında sadece, bir arkadaşınızın arkadaşında kanserin bir türü tespit edilmiştir ve siz de bu konuyu araştırıyorsunuzdur. Yine de, şimdi sistem aniden size kanserle ilgili reklamlar göndermeye karar verir ve sonra da sigorta priminizi artırmanıza karar verebilir, hatta belki de yeni bir sigorta poliçesi almanızı da engeller.

Kanser sigortacı ve için pahalıdır ve sağlık hizmeti ajansları bunu, kanserli insanları filtrelemek için bir fırsat olarak görür. Kimin kanser olduğunu bilmek onlar için çok değerli olabilir.

Eğer sanal kişisel asistan (VPAs) açısından bakarsak, sen onun senin için kişisel asistanlık yaptığını düşünürken bir bakarsın başkaları için çalışıyor; bu korkutucu.

Atifa Silk Yapay zeka dünyasında gizliliğimizi nasıl koruyabiliriz?

Sir Tim Berners-Lee Eğer insanların gizlilik hakkında endişelenmelerine son vermek istiyorsanız, ya kişisel profilleri yaratmalarını sağlarsınız ya da verileri tamamen insanların kontrolüne bırakırsınız. Bizim laboratuvarlarımızda yaptığımız şeylerden biri, insanların verilerinin depolandığı sistemler inşa etmek, bu yüzden bir uygulama indirdikleri zaman onu kontrol edecekleri bulut hesabının içine yüklemiş oluyorlar. Diğer uygulamalar, markalar ya da şirketler bu verilere ulaşmak isterlerse izin isteyip bu verileri ne için kullanacaklarını açıklamaları gerekiyor. Sonrasında verileri bu şekilde kullanmak üzere sorumluluk alabiliyorlar. Kendi verilerimi kontrol edip onunla harika şeyler yapabildiğim gelecekte bunu kişisel bir devrim gibi görebileceğimize inanıyorum. Yapabileceğim şeylerden biri, neyi satın almam gerektiği ya da nereye seyahat etmem gerektiği gibi benim adıma çalışacak programları yönetmek. Benim bakış açımı optimize edecek programlara sahip olabilirim; benim adıma ve bu şekilde çalışıyorlar.

Atifa Silk Bu geleceğe hazırlanmak için markalar ne yapmalı?

Sir Tim Berners-Lee Eğer benim sanal kişisel asistanım ve örneğin alışverişte bana yardımcı olacak birileri varsa, benim için çalışıyorlarsa, o zaman internete ya da farklı ürünler hakkındaki verilere bakacaklar, fiyatları karşılaştıracaklar ve neyi seçmem gerektiğine karar verebilecekler. Şimdi eğer gerçeklik buysa, o zaman marka olarak, bana (tüketiciye) satıyor olmazsınız. Gerçekte bir makineye ya da benim temsilcime satış yapıyor olursunuz. Bu da veriler konusunda iyi olmanız gerektiği anlamına gelir. Tüm ürünlerinizin ve açıklamalarınızın makinenin anlayacağı şekilde olduğundan emin olmanız gerekiyor. İşin büyük kısmı bugün tamamen gizli tutuluyor. Şirketlerin ne üzerinde çalıştığını görmüyoruz. Yapay zekanın gelişimi gizlilik içinde ilerliyor.

Atifa Silk Sizin gelecek hakkındaki görüşünüz nedir?

Sir Tim Berners-Lee Pikseller. Giderek daha da ucuzluyorlar ve bu yüzden ne zaman bir konferansa gitseniz sahnede daha fazla piksel oluyor ve oditoryumun içinde 36 farklı video gösterimi bulunuyor. Ufak ufak her şey piksellerle kaplanmaya başlıyor. Bu hem iyi hem kötü bir şey. Duvar kağıdınızı seçmeniz gerekmediği çünkü onu programlayabileceğiniz anlamına geliyor. Yani, oldukça havalı. Evinizdeyse, duvarların üzerindeki videolar, oturduğunuz yerde, etrafınızı sarabilecek demek oluyor. Gördükleriniz karşısında gözlerinizin gerçekten evinizde oturduğunuzu söyleyemeyecek olması çok iyi olacak.

İnanıyorum ki video kalitesi, Apple’ın bahsettiği retina seviyesi noktasına gelecek. Aynı zamanda video grafikleri mükemmel olmasa da gözlerinizin herhangi bir şekilde görebileceğinden çok daha iyi bir görsellik sunduğu noktaya da varacak. Bu tıpkı stereo ses gibi.

Hi-fi’ın çıktığı zamanı hatırlıyor musunuz? Çok havalıydı ve herkes stereo setler almıştı, sonra da en iyi frekans tepkisi için rekabete girmişlerdi. Sonra işler birden bire herkesin stereo koleksiyonun daha iyi olduğu bir noktaya geldi ve  insanlar bunu üzerinde konuşmayı bıraktılar çünkü arık kulakların farkı duyamayacağı noktaya gelindi. Aynı durum video için de geçerli olacak ve etrafımızı saracak. Onun da oldukça ilginç bir mecra olacağına inanıyorum.

Atifa Silk Pikseller dünyayı nasıl dönüştürecek?

Sir Tim Berners-Lee Programlanabilir hale gelen ilan panolarını zaten görmeye başladık. Kağıt ilan panoları seyrelmeye başlıyor çünkü kağıt posterleri değiştirecek insanları işe almanın manası nedir? Caddedeki tüm duvarın ya da ilan panolarının dışardan çalışan şirketler tarafından programlanan piksellerle kaplandığını hayal edin.

Böyle bir dünyada görmek muhtemelen çok zorlaşırdı çünkü caddeler aslanların ya da kaplanların koşuşturduğu bir vahşi doğa gibi görünürdü.

Bu yüzden etrafta araba kullanan sürücülerin görüş açısına göre hayal edersek şunu söylemek isteyebilirsin: Arabanın dışındaki şeyleri izleyebilme yetiniz arabanın yan kısmıyla ya da en azından tavanıyla sınırlı olmalıdır fakat pikselleri her yerde hayal edebilirsin. Bu yüzden her yüzey piksellerden oluşacak ve onu her şey için kullanabileceksiniz; insanlar mekanı, üzerindeki piksel parçalarıyla kiraya verebilecekler. Sadece bant aralığını, pikselleri her birimiz için yaratılabilecek olan videoları düşün. Eğlenceli ve zorlayıcı olacaktır bence.

————————————

Yapay Zeka Devrimi

Bilgisayarların her zamankinden daha güçlü hale gelmesiyle yapay zekanın yapabilecekleri de artıyor. Ve yapay zeka bizim bilgi edinme ve işleme yetimizi turbo seviyesinde şarj ettikçe, pazarlama doğal olarak yapay zeka devriminin ön planında yer alacak.

Apple Siri, Google Now ve Microsoft Cortana gibi günümüzün “Sanal Kişisel Asistanlar”ının pazarlama adına sahip olduğu geleceğin bakışlarını hâlihazırda görüyoruz. Bu hizmetler şu anda tüketicilerin markalar ve ürünler hakkında bilgi sahibi olmasına yardım ediyor ve yakın gelecekte de hayatımızın daha fazla parçasını otomatikleştirecekler. Bu da markalar için yeni fırsatlar ve zorluklar yaratacak.

Duyarlı Sanal Kişisel Asistan

Siri’yi takviminize bir buluşma eklemek için kullanabiliyor olsanız da, ya da belli bir lokasyonun yönünü tarif etmesini isteseniz de daha karmaşık görevler günümüzün sanal kişisel asistanlarının (VPAs) yapabileceklerinin şimdilik ötesinde.

Fakat Viv gibi şirketlerin yeni VPA sistemleri, bizim kişisel bir asistandan bekleyebileceğimiz, uçuş zamanlarını yeniden programlamak ya da farklı insanların programlarına göre en uygun toplantı zamanını koordine etmek gibi, birçok şeyi yapabilecek şekilde tasarlandı.

Hayatlarımızın en küçük detaylarının yönetimi kişisel asistanlar tarafından devralınacak. Örneğin, diş macununuz azaldığında VPA’iniz sizin için yeni bir tane daha sipariş edecek.

Aynı zamanda sizin davranışlarınıza da uyum sağlayacaklar. Eğer genel olarak çevreye duyarlı kararlar aldığınız kanısına varırsa, ürünün içeriğine göre size yeni bir çamaşır deterjanı tavsiye edebilir.

Yeni Dünya’ya uyum sağlamak

Duyarlı VPA’lerin bizim için satın alma kararları almasıyla beraber, markaların da buna uyum sağlamaları gerekiyor. Doğrudan tüketicilere pazarlama yapmak yerine algoritmalara pazarlama yapmak zorunda kalacaklar. Tabii ki arama motoru optimizasyonu dünyası içinde bunun bazı derecelerde teamüller mevcut. Örneğin alışveriş merkezlerindeki ürünlerde “etiket”lerinde yalnızca ürünlerin isminin ve fiyatının değil, aynı zamanda temel içeriğinin, nerede ve hangi çevresel koşullarda üretildiğinin, ne kadar mesafeden ulaştırma yapıldığının bilgisi de yer alacak ki böylece VPA’ler bilgi sahibi olarak bizim adımıza karar verebilsinler.

Bu “etiketli dünya”, duyarlı VPA’ler çağında markaların tekliflerini optimize etmeleri adına hayati öneme sahip olacak.

Pazarlamacılar, ne tip ürün verilerinin etiketlenmesi gerektiği ve ne tip tekliflerin farklı bağlamlarda daha fazla anlam ifade edeceği konusunda daha fazla düşünmeliler.

Müşterilerin talepleriyle markaların tekliflerini eşleştirmek, marka algoritmalarının, gerçek- zamanlı veri temelli olarak müşteriye doğru zamanda doğru teklifi verme yarışında olması gibi, yüksek frekanslı ticaretle benzer hale gelecek.

Pozitif marka duyarlılığını sürdürmek de kritik olacak. Duyarlı VPA’lerin size bir ürünü önerip önermemesi noktasında diğer müşterilerden gelen feedback’ler en önemli sinyallerden biri olacak.

Tabii ki, geleneksel olarak doğrudan müşteriye pazarlama yapan reklamlar da tamamen yok olmayacak.

VPA’lerden, hakkında bir şeyler okuduğumuz bir otelden rezervasyon yapmasını isteyebileceğiz ya da dolabımızı, denemek istediğimiz yeni bir soda markasının ürünüyle doldurabileceğiz.

Son söz

Yapay zeka radikal değişimler ortaya çıkaracak ve tüketicileri yakalama noktasında oldukça büyük mücadele noktaları yaratacak. Ama mesajımız daha az insana ulaşacak olsa bile, gelecekte gerçekten doğru insanlara ulaşacaklar. Pazarlama markalar için daha etkili, tüketiciler içinse daha davetsiz bir hal alacak.

PHD Worldwide, “Sentience: The Coming AI Revolution and the Implications for Marketing”te yapay zekanın etkilerini keşfediyor.

“Mantıklı olan, hepimizin kaygı duyması gerektiği. Şu anda olan şeyler ve gelecekte olacaklar için kaygı duymalıyız. Hakkınızdaki bilginin nasıl kullanıldığı konusunda kaygılı olmalısınız.”

 

 Bu yazı ilk olarak Campaign Türkiye dergisi Eylül 2015 sayısında yayımlanmıştır.

 

Senin için
Tümünü göster
Netflix Türkiye’ye karşı ayaklanma

Aynı yüzler, aynı hikayeler, aynı kalemler…...