artwork

Ofis mimarisi: Markafoni

11 yıl önce

0

Bu haber Campaign Türkiye’nin Mayıs 2013 sayısında “Ödüllü binada net ve duru tasarım” başlığıyla ve İç Mimar Selim Şenok imzasıyla yayınlandı. 

Markafoni’nin ofisi “Düşünüzü yaşayın, fark yaratın” mottosuyla tam anlamıyla uyumlu. Mimari tasarımı Nevzat Sayın’a ait olan binanın iç tasarımında çalışanların dokunuşları var.

Tüm çözümlerde netlik, işleve uygunluk, duruluk ve işlenmişlik göze çarpıyor

Günümüzde vakti olmayan ve vakit ayıramayan birçoğumuz her şeyi internet sitelerinden alıyoruz. E-ticaretin en önemli oyuncuları arasında da private shopping markaları yer alıyor. Bu sayımızda bu markalardan birini ziyaret ettik: Markafoni. Açıkçası ben değil ama eşim iyi müşterilerinden biri… Birkaç kez ben de sayfalarına girmiştim, gerçekten inanılmaz sayıda ürün var. Hatırlarsanız daha evvel de Yemeksepeti, Hepsiburada ve Sahibinden.com’u ziyaret etmiştik. E-ticaret firmalarının inanılmaz bir bilgisayar alt yapısı ve doğru işleyen bir organizasyonu olması gerekiyor. Bunun için de en önemlisi doğru tasarlanmış ofis ve depo.

Markafoni, “Düşünüzü yaşayın, fark yaratın” mantığı ile yola çıkıp hem piyasada kendine yer edinmiş hem de bu güzel ofisi ortaya çıkarmış. Bir online lifestyle sayfası olduğunu söyleyebileceğimiz Markafoni, bu özelliğini binaya da yansıtmış gözüküyor.

Ödüllü ofis binası

Nevzat Sayın’ın tasarımını yaptığı bina 1996’da Ulusal Mimarlık Ödülü’nü aldı

Dört  kişi ile başlayan macera şu an 700 çalışanını barındıran Gaziosmanpaşa’daki binada devam ediyor. Markafoni binası deyince biraz durmamız gerekiyor. Nedeni ise bu binanın çok özel bir yapı olması… Mimarlar Odası tarafından düzenlenen Ulusal Mimarlık Ödülleri, Yapı dalında 1996 yılında başarı ödülü almış. Bu projeyi Nevzat Sayın, Gön Deri’ye çizmiş. Ödül alma nedeni de bir sanayi yapısının mimari değer arayışının ortamı olabilecek emeğe ve üretime saygının cisimleşebildiği, plan kurgusunun ayrıntıya tüm çözümlerdeki netlik, işleve uyum, duruluk ve işlenmişlik. Resimleri gördükçe bu yazılanları daha iyi anlayacağınıza inanıyorum.

Yönetim katı karşılama

Ofis çalışanlar tarafından tasarlandı

Giriş o kadar ferah ki, içeri ilk girdiğim anda keyifli bir gezi olacağını anlıyorum. Zaten hemen geçtiğimiz toplantı odaları ne kadar haklı olduğumu gösteriyor. Modayı vurgulamak amacı ile girişteki toplantı odaları isimleri 40’lar, 50’ler, 60’lar olarak belirlenmiş. İçerideki konseptler de o yılları yansıtıyor. Burada dikkat çeken önemli bir konu var: Çalışanların birçoğunun tasarımcı olmasından dolayı, ofis tasarımı şirket içinde oluşturulan bir grup tarafından yapılmış. Tasarım olarak oldukça başarılı konsepti beğenmemek elde değil. Tabii bazı işçilik hataları gözümüzden kaçmıyor.

Üst kat toplantı odaları Toplantı odaları geometrik formları ve isimleriyle dikkat çekiyor

Markafoni, dört farklı firmasını burada tek çatı altından toplamış. Hatta call center bile burada. Zamanla 10.000 m2’lik bu bina yetmeyince Mart 2012’de  Kurtköy’de 25.000 m2’lik yeni deposuna taşınarak bu sorunu çözmüş. Tabii bu sayede 2010 Aralık ayından beri yavaş yavaş sıkıştıkları binada bayağı rahatlamış gözüküyorlar.

Yerleşim başarılı

Girişteki toplantı odaları… İsimleri 60’lar, 70’ler, 80’ler…

Zaten dört bölümden oluşan binanın her bir bölümü bir firmaya verilmiş ve aralara da finans, pazarlama, IT, satış, prodüksiyon ve call center yerleştirilmiş. Tabii alt katta yer alan stüdyoları unutmamak gerek. Her ürünün tek tek değişik açılardan fotoğrafları çekiliyor. Bazıları masa üzerinde, bazıları modeller üzerinde. Bundan dolayı bu katta hiç bitmek bilmeyen bir hareket var. Toplam 14 stüdyonun bulunduğu bu katta 80 kişi karınca gibi bir oraya bir buraya koşturuyor. Üst katlara çıkarken dikkatimizi çeken binanın her bölümünün farklı zeminlerin epoksi ile boyanması. Bu da insanın içinde güzel bir coşku yaratıyor. Her bölüm içinde yer alan kahve makineleri üzerindeki görsel ve yazılar ise o bölüm ile ilgili. Böylece hangi bölümün kahvesini içtiğinizi karıştırmıyorsunuz…

Yönetici odaları şeffaf camla kapatılmış

Ödüller boşa verilmiyor

Tavanlar tamamen açık. Bence bu da çok başarılı bir seçim. Çünkü gereksiz yere tavanları daraltıp geometrik olarak personele baskı yapacak unsur ortadan kalkmış. Binayı gezerken hala burasının bir imalathane olarak tasarlandığına inanamıyorum. Demek ki ödüller boşuna verilmiyor ve kazanılmıyor… Her detay düşünülmüş; yük asansörleri, merdivenler, tuvaletler… Hepsi inanılmaz farklı çizgi ve detaylar taşıyor. Zamanında Nevzat Sayın’a bu imkanı veren Gön Deri’yi de buradan kutlamak isterim. Bundan 20 yıl evvel işçisi için bu kadar güzel bina tasarlatıp bunu hayata geçiren bir firmaya dünyada bile rastlamak çok zor.

Duvar resimleri

Üst kattaki tamamen şeffaf olan toplantı odaları ise değişik geometrik formları ile hemen öne çıkıyor. Tabii bu arada oda isimleri de gözden kaçmıyor: Prada, Christian Dior… Tüm yönetici odaları da şeffaf cam ile kapatılmış. Zaten bina tavandan ve yandan o kadar güzel gün ışığı alıyor ki, bu camlar ile de tüm doğal ışık en iyi şekilde tüm odalara yayılıyor.

Yönetici odası… Yalın, sade ve ahşabın sıcaklığı

En üst katta yer alan yemekhane oldukça ferah. Güzel bir terası oluşu da artısı. Bu kadar kalabalık bir ofiste doğal olarak personel değişimi de yoğun olduğu için, bu katta her cuma Happy Hour yapıldığı bilgisini alıyoruz. Giden veya gelen personele sıcak bir hoş geldin veya iyi şanslar partileri gerçekten çok hoş.

Başarının asıl sırrı içimizdeki coşkudur. Markafoni’de herkesi coşkulu görüyorum.

Yemekhane… Güzel bir terasa sahip ve cumaları happy hour yapılıyor Dinlenme alanı Binada toplam 14 stüdyo bulunuyor ve bu katta hareket hiç bitmiyor Stüdyo alanında 60 kişi çalışıyor Çalışma alanı geniş ve ferah Çalışma alanı Küçük dinlenme alanı Dört şirkete ayrı bölüm Kahve bölümü… Her şirketin kahve bölümü ayrı Dinlenme alanı… Kum torbası unutulmamış

A. Selim Şenok / İç Mimar – SŞ Mimarlık