artwork

İnternetten matbaaya: Kültür Mafyası

11 yıl önce

0

Basılı mecraların ömrünü doldurduğunun bolca konuşulduğu bir dönemdeyiz. Hatta geçtiğimiz günlerde Newsweek dergisi artık basılı versiyonunun yayınlanmayacağını, hayatına dijitalden devam edeceğini duyurdu. Newsweek’in duyurusundan sonra bu ‘ömür’le ilgili konuşmalar daha da hararetlendi. İşte böyle bir dönemde, Kültür Mafyası adlı oluşum tam tersine bir yol izleyerek internetten matbaaya doğru yola çıktı. 64 sayfa yayınlanan ve her sayı Jehan Barbur, Levent Üzümcü gibi isimlerin yazılarına da yer vereceğini duyuran derginin ilk sayısı Ekim’de çıktı.

‘Mafya’ya bu tersine gidişin nedenini, beklentilerini, hayal kırıklıklarını sorduk; Turgay Özçelik cevapladı.

Basılı mecraların geleceği -hatta bugünü- hakkında pek iç açıcı şeyler söylenmiyor, malum. Böyle bir ortamda internette devam eden bir oluşumu raflara taşımanızın nedenleri neler?

Her şey çok çabuk değişip dönüşüyor, özellikle teknoloji. Ayak uydurmakta zorlanıyor insan çoğu zaman. Hızla dönen bir dönme dolap gibi. Sürekli döndüğü için binemiyoruz bir türlü… Basılı yayıncılığa geçmemizin nedeni her şeyden önce arzu. Yazdıklarımızı kağıt üzerinde görme isteği, bir hayalin gerçekleşme süreci. Akıntının tersine, hatta belki aptalca ama, biz bu konuya duygusal bakıyoruz. Biz kağıtla olan temasa, kağıdın kokusuna önem veriyoruz. Ve biliyoruz ki bizim gibi hisseden okurlarımız var. Onlara ulaşma kaygısındayız.

Bu süreçte karşılaştığınız sorunlar neler oldu? “Biz bu işi böyle tahmin etmemiştik” dediğiniz şeylerle karşılaştınız mı?

Elbette, her şey planlandığı gibi olmuyor. Bir de akıntının tersine hareket ediyorsanız, işiniz çok zor. Öncelikle insanların tepkisi bizim için en büyük engeldi. Ve yaptığımızın saçmalık olduğuna dair inançları. Bunu kolayca kırdık, yani inancımızı ve hissettiklerimizi gördüklerinde fikirleri değişiyor. İkinci en büyük zorluk maddiyat tabii ki, bunu ise henüz aşabildiğimiz söylenemez :) Hani kredi çekip ev alırsın, sonra ömrün boyunca o krediyi ödersin ya. Şu anki durumumuz öyle biraz.

Nasıl tepkiler, geri dönüşler aldınız? Ulaşmak istediğiniz kitleyi yakalayabildiniz mi?

Öncelikle bu süreçte ilk başta kaygımızı anlamakta zorluk çekseler de, konuştuğumuz herkes bize inandı ve destek oldu. Bu süreçte bize bir şekilde yardımcı olanları saymaya kalksam, sayfalar yetmez. Onun dışında okur anlamında ise, dergimizi gören ve okuyan kişilerden hep olumlu şeyler duyduk. Ama tam olarak hedeflediğimiz okur kitlesine ulaşabildiğimiz söylenemez. Çünkü reklam yapamadık hiç, kulaktan kulağa yayılıyor şimdilik. Bu yüzden istediğimiz kitleye ulaşmamız 3-4 sayı sürer diye tahmin ediyorum.

Bu yayının geleceği için ne düşünüyorsunuz? Hedefleriniz neler?

Geleceğe yönelik hedefimiz bu derginin öncelikle kalıcı olması ve yeni ve yetenekli yazarlara destek veren, onların önünün açan bir okul haline gelmesi. Onun dışında ekip olarak farklı projelerimiz var. Sinema yapmak var örneğin, buna yönelik hazırlıklarımız sürüyor. Kendi sergilerimizi açmak, kendi oyunlarımızı yazmak var. Kısacası sanatsal üretim noktasında da ilerlemek istiyoruz.