artwork

1 usta 10 kare: Mehmet Turgut

11 yıl önce

0

1 usta 10 kare bölümünün ilk konuğu Mehmet Turgut. Kendisinden, en beğendiği fotoğraflarından/çekimini gerçekleştirdiği projelerinden 10 tanesini seçmesini ve bu fotoğrafların kendisi için ne ifade ettiğini kısaca yazmasını rica ettik. Sektör dergisi olduğumuz için reklam/ürün fotoğrafları olmasını özellikle vurguladık tabii.

46 dergi, 15. sayı kapağı: Tüm hayatımı şekillendiren 90’lar ve bu sayı ile birlikte canlanan hatıralar…

 

46 dergi, 16. sayı kapağı: Dünyanın gelmiş geçmiş en iyi sirki Cirque Du Soleil ve bir dost.

 

Behzat Ç.: Ankara’da doğdum, İstanbul’da büyüyorum, meyhanede öleceğim, Behzat Ç. gibi.

 

Colin’s: En yorulduğum, ortaya çıkışı en uzun süren ve billboard’larda gördüğüm en büyük fotoğrafım.

 

Eve Dönüş: Alphan Eşeli’nin ilk filmi ve eminim ki son olmayacak. İzleyenleri görsel bir şölen bekliyor.

 

Aşk Tesadüfleri Sever: Kendi hayatımdan kesitleri beyaz perdede izlemek unutulmaz bir tecrübe idi, filmin fotoğraflarını çekmek ve afişini yapmak da cabası.

 

Ford: Dünyayı derinden etkileyen glam çağ ve Ford’u 46 dergisinde bir araya getirdik.

 

Muhteşem Yüzyıl: Son iki yıldır en keyifle fotoğrafını çektiğim dizilerden biri. Önümüzdeki sezon nasıl bir afiş çekeceğimi şimdiden düşünmeye başladım.

 

National Geographic, Doğaya Özen Göster: Yılda birkaç kez sosyal sorumluluk projelerine katılıyorum. Bu projede de mesajın tam yerine gittiğine inanıyorum.

 

Yahşi Batı: Ömer Faruk Sorak, Cem Yılmaz ve hayatımda gördüğüm en eğlenceli set. Çektiğim ilk sinema afişi olduğu için bende her zaman farklı bir yeri olacak.

 

Mehmet Turgut, 1977 Ankara’da doğumlu. İsmini aldığı dedesi Mehmet Turgut’un mesleği olan fotoğrafçılık kaderini belirledi. Uzun yıllar teorik fotoğrafçılık, baskı teknikleri, boyama, kara kalem ve fotoğraf işleme üzerine çalışmalar yaptı. İlerleyen zaman içerisinde kendisini kurgusal fotoğraflar üretmeye ve çekmeye adadı. Twitter @mehmeturgut

Senin için
Tümünü göster
Netflix Türkiye’ye karşı ayaklanma

Aynı yüzler, aynı hikayeler, aynı kalemler…...